Cuma

ZAYIFLAMAK HER ZAMAN ZAYIFLAMAK DEĞİLDİR

 
ZAYIFLAMAK İLE YAĞDAN VERMEK ARASINDAKİ FARK ve BUNU ÖLÇMENİN YOLLARI
Uzun bir aradan sonra yine karşınızdayım. Bu yazımda yine bir önceki yazımdakine benzer bir konudaki tanım farkını açıklamaya çalışacağım. Zayıflamak ile yağdan vermek aynı şey mi, arasında ne gibi farklar var, sağlıklı ve kalıcı kilo vermek dediğimizde kriterlerimiz ne olmalı ya da ne anlamalıyız?

YAĞDAN VERMEK ve KASLANARAK ZAYIFLAMAK
Sadece kilo verme amacıyla benden ders alan kişiler, verdiğim diğer amaçlara yönelik derslerle kıyasladığımda tüm öğrencilerimin yaklaşık %30-40 ını oluşturuyor ve bunların neredeyse hepsi, başarılarının ölçütü olarak vücut ağırlıklarını kendileri için ideal olduğunu zannettikleri kiloya düşürmek veya yaklaştırmak olarak görüyor. Ancak ne yazık ki işler bu kadar basit değil. Aslında kas, su, kemik yoğunluğu vb. dokuları-sıvıyı kaybederek de tartıdaki ağırlığımızı düşürebilir yani zayıflayabiliriz. Mesela su atıcı çalışmalar ve düşük karbonhidratlı beslenme ile birkaç günde fark edilir kilo düşüşü olabilir(karbonhidratlar su tutar) ya da yetersiz protein içeren sert bir diyet ile üstüne aşırı egzersiz yaparak kas kütlemizi azaltıp yine tartı ağırlığımızı düşürmemiz yani zayıflamak(!) mümkündür. Diğer yandan, şaşırtıcı şekilde vücut ağırlığımızın artması da şişmanladığımız anlamına gelmeyebilir. İnternette bulduğum şu fotoğraflara bir bakalım:

Soldaki fotoğrafta gördüğümüz bu bayan, ilk bakışta zayıf gibi gözükmekte. Ancak dışarıdan bakıldığında ve muhtemelen tartıda da zayıf ya da ideal kilosundaymış gibi görünmesine rağmen özellikle kalça - basen bölgesi başta olmak üzere vücudunda yağlanma var.(yürürken kalça kısmında oluşan görüntüye dikkat!)
Sadece, vücudundaki kas kütlesi olması gereken seviyenin altında olduğu için yağları ilk bakışta çok fazla göze batmıyor. Yani kas yönünden zayıflamış ama yağları yerinde duruyor!
Eğer şu anki yağ oranı değişmeyip aynı kalsa ve az olan kas kütlesi de olması gereken seviyelerde olsaydı, belki de kalça - basen bölgesinin genişliğinden şikâyetçi olacak, hatta zayıflamak bile isteyecekti.
Yani aslında şu an sağlıksız bir vücudun fotoğrafına bakıyoruz. 
  

Bu fotoğraftaki bayan ise fotoğrafın sol üstünde de göreceğiniz üzere "kilo almış." Ancak yukarıda verdiğimiz diğer örnekteki bayanın aksine bu kiloyu  yağdan verip kastan aldığı için çok daha zayıf ve sıkı olmuş.
Bunun başlıca nedeni, yapısı itibariyle kas dokusunun yağ dokusuna göre vücudumuzda daha az yer kaplamasıdır. Kabaca örnek vermek gerekirse, 1 kilogram yağ bir portakal büyüklüğündedir diye düşünürsek, 1 kilogram kas ise bir ceviz büyüklüğündedir diyebiliriz. İşte kas ve yağ dokuları arasındaki bu fark yüzünden tartıda kilo almış olmasına rağmen görüntüde daha zayıf.



Yukarıda verdiğimiz örneklerden de anlayacağımız gibi kas ve su gibi doku/sıvı kaybıyla da ağırlığımız azalabiliyor olsa da bizi şişman, sağlıksız yapan esas şey, yani yağlarımız duruyor ya da tam tersi ağırlığımız artsa veya aynı kalsa bile yağdan verip kastan alarak sağlıklı şekilde zayıflıyor da olabiliriz. 
Bu yüzden sağlıklı kilo vermek denildiğinde anlamamız gereken, başta kas kütlemiz olmak üzere ihtiyacımız olan dokuları ve sıvıyı kaybetmeden vücudumuzda enerji fazlası olarak depolanmış yağı azaltmaktır ve bu, iyi tasarlanmış bir beslenme ve egzersiz programı birleşimiyle yapılabilir. Bu sayede bir yandan ihtiyacımız olan kas kütlesini korurken -hatta 2. örnekteki gibi arttırırken- diğer yandan da hem bazal metabolizma hızımızı arttırarak hem de egzersiz sırasında ve sonrasında (EPOC ile) enerji harcamış oluruz. Tüm bunlar da kilo vermemizde bize ciddi fayda sağlar.
Son olarak şunu da hatırlatalım: Kas kaybetmek genel fitness (zindelik) seviyemizi de düşürüp postür sorunları başta olmak üzere çeşitli sorunlara neden olurken, su kaybetmek ise daha ciddi sağlık sorunlarına hatta ölüme dahi yol açabilir. Hem kaslarımız hem de su, yaşamaya devam edebilmek için ihtiyacımız olan şeylerdir.

PEKİ YAĞDAN VERİP VERMEDİĞİMİZİ NASIL ANLAYACAĞIZ?
Burada değinilmesi gereken bir başka konu ise eğer tartıdaki ağırlığımız bize doğru sonuç vermiyorsa yerine kullanabileceğimiz ve sağlıklı şekilde yağdan kilo verdiğimizi anlayabileceğimiz yöntemlerin ne olduğu sorusudur. Daha doğru sonuçlar almak için yapılacakları şöyle sıralayabiliriz:
  • Vücut ölçüleri alma: Ayda bir bel, göğüs, basen, bacak ve kol çaplarımızı mezura ile ölçmek ve bunları not etmemiz gerekir.
  • Kaliper ile deri kıvrım kalınlığı ölçme: Bu iş için üretilmiş kaliperler ile ilgili yerlerden deri kıvrım kalınlıkları alınıp, hem ölçüler not edilir hem de çıkan sayılardan formül yoluyla yağ oranımız hesaplanabilir.
  • Ayda bir fotoğraf çekme: Önden, yandan ve arkadan çekilmek suretiyle, aynı saatte, aynı açıda, aynı yerde alınan fotoğrafları karşılaştırmak da gelişimi görmemizde etkili olur.
Yukarıdaki yöntemler benim kendi çalıştırdığım kişilere de uyguladığım, tartı ve Tanita türü bia makinelerine göre çok daha kesin ve doğru sonuç veren yöntemlerdir.

SONUÇ ve ÖZET
Zayıflamak -sözlük anlamıyla zayıf duruma gelmek- vücudumuzdaki kas, kemik yoğunluğu, su gibi herhangi bir dokuyu-sıvıyı kaybederek de mümkün olan bir durumken, yağdan vermek, vücudumuzdaki yağ fazlalığını atmak demek olup, sağlıklı ve kalıcı kilo vermenin doğru yoludur. Bunu yaparken de kas kütlemizi korumalı, hatta mümkünse arttırmalıyız. Sağlıklı ve kalıcı olan budur.
Gelişimimizi, ilerlememizi ölçmek içinse tartı ağırlığımız değil, yukarıda bahsettiğimiz ve çok daha doğru sonuçlar veren yöntemleri kullanmamız gerekir.